ANAKARTLAR
Anakartlar, bilgisayarların temel donanım elemanıdır. Bir bilgisayarın tüm parçalarını üzerinde barındıran ve bu parçaların iletişimini sağlayan elektronik devredir.
Anakart, bilgisayara hangi sistem bileşenlerinin ekleneceğini ve sistem bileşenlerinin hızlarının ne olacağını belirleyen temel unsurdur çünkü anakart üzerindeki elektronik bileşenler; bu bilgisayara hangi tür işlemciler takılacağını, maksimum bellek kapasitesinin ne kadar olacağını, bazı bileşenlerin hangi hızlara ulaşacağını ve hangi yeni donanım teknolojilerini destekleyeceğini belirlemektedir.
Anakartın Yapısı
Anakart Fiberglastan (sert bir plastik türevi) yapılmış, üzerinde bakır yolların bulunduğu, genellikle koyu yeşil renkli bir levhadan oluşur. Bu levha çok katmanlı ve karmaşık kablo yapılarından oluşan PCB (Printed Circuit Board- Baskılı devre kartı) plakalarından oluşur.
Anakart üzerinde, mikro işlemci yuvası, bellek, genişleme yuvaları, BIOS, diğer kartlar için genişletme yuvaları, portlar ve diğer yardımcı devreler (sistem saati, kontrol devreleri gibi) yer almaktadır.
Anakartlar, bilgisayarların temel donanım elemanıdır. Bir bilgisayarın tüm parçalarını üzerinde barındıran ve bu parçaların iletişimini sağlayan elektronik devredir.
Anakart, bilgisayara hangi sistem bileşenlerinin ekleneceğini ve sistem bileşenlerinin hızlarının ne olacağını belirleyen temel unsurdur çünkü anakart üzerindeki elektronik bileşenler; bu bilgisayara hangi tür işlemciler takılacağını, maksimum bellek kapasitesinin ne kadar olacağını, bazı bileşenlerin hangi hızlara ulaşacağını ve hangi yeni donanım teknolojilerini destekleyeceğini belirlemektedir.
Anakartın Yapısı
Anakart Fiberglastan (sert bir plastik türevi) yapılmış, üzerinde bakır yolların bulunduğu, genellikle koyu yeşil renkli bir levhadan oluşur. Bu levha çok katmanlı ve karmaşık kablo yapılarından oluşan PCB (Printed Circuit Board- Baskılı devre kartı) plakalarından oluşur.
Anakart üzerinde, mikro işlemci yuvası, bellek, genişleme yuvaları, BIOS, diğer kartlar için genişletme yuvaları, portlar ve diğer yardımcı devreler (sistem saati, kontrol devreleri gibi) yer almaktadır.
Anakartın Çalışması
Anakartların temel görevi, üzerinde olan birimler ile genişletme yuvalarına takılacak birimler arasında veri akışını sağlamaktır. Anakart, sinir sistemi gibi birimlerin çalışmasını düzenlemek ve kontrol etmekle görevlidir. Anakart üzerindeki tüm birimlerin yonga seti(chipset) adı verilen entegre devrelere bağlı olduğu gözlenir. Yonga seti anakartın beyni olarak tanımlanır. Bu entegreler, tüm sistemin uyumlu çalışmasını sağlar.
İlerleyen konularda detaylarına girilecek olan anakart bileşenleri, veri taşıyıcı yol (BUS) adı verilen iletken hatlarla veya doğrudan yonga setine bağlıdır. Yonga setlerine veri aktarılırken, veri üzerinde düzenleme yapılacaksa veya veri bir sıra şeklinde alınacaksa ara yüz kontrol birimleri kullanılır. Anakart üzerindeki iki temel yonga seti, farklı birimlerin çalışmasını kontrol eder. Anakartlar ayrıca güç kaynağından gelen gerilimi sisteme dağıtma işlemini de gerçekleştirir.
Anakartlar, sistemin bir düzen içinde çalışmasını sağlayan saat frekans sinyali osilatör devreleri tarafından farklı frekanslarda üretilerek gerekli birimlere giriş olarak verilir. Bu bileşen de saat üretici chiptir. Chip, Chipsetin belli bir saat hızında çalışmasını sağlayan oldukça önemli bir bileşendir. Senkronizasyon işleminden, hafıza chiplerinden ve genişletme yuvalarından gelen sinyallerin uygun sırayla işlemciye ulaştırılmasını sağlar. Bunun tam tersi olarak da işlemciden gelen sinyalleri belli bir oranda parçalara bölme görevini üstlenir.
Yeni nesil işlemci LGA 2011 soketli anakartlarda RAM yuvalarının direk işlemci ile bağlantısı sağlanarak kuzey köprüsü yonga seti denetiminden çıkarılmıştır. Böylece CPU ve RAM arasındaki iletişim hızı artırılmıştır.
Anakartın Bileşenleri
Anakartlar büyük elektronik devreler olduğu için elemanlarını tek tek ele almak yerine bölgesel olarak anlatmak yerinde olacaktır. Anakart, donanımları veya bağlantı noktalarını üzerinde bulundurur. Üzerinde mikroişlemci soketi, RAM slotu, genişleme yuvaları (ISA, PCI, AGP ve PCI-e), BIOS, donanım kartları (dâhilî), veriyolları ve bağlantı noktalarını bulundurur.
Anakartların temel görevi, üzerinde olan birimler ile genişletme yuvalarına takılacak birimler arasında veri akışını sağlamaktır. Anakart, sinir sistemi gibi birimlerin çalışmasını düzenlemek ve kontrol etmekle görevlidir. Anakart üzerindeki tüm birimlerin yonga seti(chipset) adı verilen entegre devrelere bağlı olduğu gözlenir. Yonga seti anakartın beyni olarak tanımlanır. Bu entegreler, tüm sistemin uyumlu çalışmasını sağlar.
İlerleyen konularda detaylarına girilecek olan anakart bileşenleri, veri taşıyıcı yol (BUS) adı verilen iletken hatlarla veya doğrudan yonga setine bağlıdır. Yonga setlerine veri aktarılırken, veri üzerinde düzenleme yapılacaksa veya veri bir sıra şeklinde alınacaksa ara yüz kontrol birimleri kullanılır. Anakart üzerindeki iki temel yonga seti, farklı birimlerin çalışmasını kontrol eder. Anakartlar ayrıca güç kaynağından gelen gerilimi sisteme dağıtma işlemini de gerçekleştirir.
Anakartlar, sistemin bir düzen içinde çalışmasını sağlayan saat frekans sinyali osilatör devreleri tarafından farklı frekanslarda üretilerek gerekli birimlere giriş olarak verilir. Bu bileşen de saat üretici chiptir. Chip, Chipsetin belli bir saat hızında çalışmasını sağlayan oldukça önemli bir bileşendir. Senkronizasyon işleminden, hafıza chiplerinden ve genişletme yuvalarından gelen sinyallerin uygun sırayla işlemciye ulaştırılmasını sağlar. Bunun tam tersi olarak da işlemciden gelen sinyalleri belli bir oranda parçalara bölme görevini üstlenir.
Yeni nesil işlemci LGA 2011 soketli anakartlarda RAM yuvalarının direk işlemci ile bağlantısı sağlanarak kuzey köprüsü yonga seti denetiminden çıkarılmıştır. Böylece CPU ve RAM arasındaki iletişim hızı artırılmıştır.
Anakartın Bileşenleri
Anakartlar büyük elektronik devreler olduğu için elemanlarını tek tek ele almak yerine bölgesel olarak anlatmak yerinde olacaktır. Anakart, donanımları veya bağlantı noktalarını üzerinde bulundurur. Üzerinde mikroişlemci soketi, RAM slotu, genişleme yuvaları (ISA, PCI, AGP ve PCI-e), BIOS, donanım kartları (dâhilî), veriyolları ve bağlantı noktalarını bulundurur.
1. Yonga Seti (Chipset)
Yonga seti, anakart üzerinde yer alan bir dizi işlem denetçileridir. Bu denetçiler anakartın üzerindeki bilgi akış trafiğini denetler. Bilgisayarın kalitesi, özellikleri ve hızı üzerinde en önemli etkiye sahip birkaç bileşenden biridir. Bir yonga seti “North Bridge” (kuzey köprüsü) ve “South Bridge” (güney köprüsü) denen iki yongadan oluşur. Esasen bir anakart üzerinde birden fazla yonga mevcuttur ancak kuzey ve güney köprüleri yönetici yongalardır.
Tipik bir kuzey köprüsü yongası temel olarak işlemciden, bellekten, AGP veya PCI ekspres veri yollarından sorumludur; bunların kontrolünü yapar ve bunlar arasındaki veri aktarımını sağlar. Ancak kuzey köprüsü ve güney köprüsü özellikleri üreticiye ve yonga setine göre farklılık gösterebilir ve bu genellemenin dışına çıkabilir. Kuzey köprüsü yongası fonksiyonlarından dolayı işlemciye, bellek ve AGP slotlarına yakın olmalıdır. Çünkü sinyalin geçtiği fiziksel yollar ne kadar kısa olursa sinyal o kadar temiz ve hatasız olur. Bu yüzden de anakartın üst kısmına yerleştirilir. Zaten adındaki “kuzey” kelimesi de buradan gelmektedir.
Güney köprüsü yongası ise giriş-çıkış birimlerinden, güç yönetiminden, PCI veriyolundan, USB ve anakarta entegre özelliklerden (ses ve ethernet gibi) sorumludur. Adındaki “south” kelimesinin de yine anakarttaki pozisyonundan geldiği tahmin edilebilir.
Yonga seti, anakart üzerinde yer alan bir dizi işlem denetçileridir. Bu denetçiler anakartın üzerindeki bilgi akış trafiğini denetler. Bilgisayarın kalitesi, özellikleri ve hızı üzerinde en önemli etkiye sahip birkaç bileşenden biridir. Bir yonga seti “North Bridge” (kuzey köprüsü) ve “South Bridge” (güney köprüsü) denen iki yongadan oluşur. Esasen bir anakart üzerinde birden fazla yonga mevcuttur ancak kuzey ve güney köprüleri yönetici yongalardır.
Tipik bir kuzey köprüsü yongası temel olarak işlemciden, bellekten, AGP veya PCI ekspres veri yollarından sorumludur; bunların kontrolünü yapar ve bunlar arasındaki veri aktarımını sağlar. Ancak kuzey köprüsü ve güney köprüsü özellikleri üreticiye ve yonga setine göre farklılık gösterebilir ve bu genellemenin dışına çıkabilir. Kuzey köprüsü yongası fonksiyonlarından dolayı işlemciye, bellek ve AGP slotlarına yakın olmalıdır. Çünkü sinyalin geçtiği fiziksel yollar ne kadar kısa olursa sinyal o kadar temiz ve hatasız olur. Bu yüzden de anakartın üst kısmına yerleştirilir. Zaten adındaki “kuzey” kelimesi de buradan gelmektedir.
Güney köprüsü yongası ise giriş-çıkış birimlerinden, güç yönetiminden, PCI veriyolundan, USB ve anakarta entegre özelliklerden (ses ve ethernet gibi) sorumludur. Adındaki “south” kelimesinin de yine anakarttaki pozisyonundan geldiği tahmin edilebilir.
2. Veri Yolları (BUS)
Veri yolları, anakart üzerindeki bileşenlerin birbiriyle veri alışverişini sağlayan yollardır. Dışarıdan bağlanan donanımlarda ise veri yolları uçlarında bulunan slotlar sayesinde bilgi alışverişi sağlamaktadır.
Veri yolları ile sadece veriler taşınmaz. Bu yollar aynı zamanda kontrol sinyallerini ve adres bilgilerini de taşır. Kontrol sinyalleri ile donanım birimlerinin çalışmaları düzenlenirken adres bilgileri ile donanım biriminin kullandığı verilere ulaşım yolu tanımlanmış olur.
ISA veri yolu kullanımı tamamen terkedilmiştir. Yeni üretilen ek donanım birimleri PCI veri yolunu destekleyecek şekilde üretilmektedir. Ekran kartları için kullanılan AGP veri yolu ise yerini daha hızlı veri akışı sağlayan PCI-e veri yoluna bırakmaktadır.
· Bant genişliği: İletişim kanalının kapasitesini belirler. Birim zamanda aktarılabilecek veri miktarıdır. Bant genişliği ne kadar büyükse belli bir sürede aktarılabilecek veri miktarı da o kadar büyük olur.
3.Portlar ve Konnektörler
Portlar ve konnektörler, anakart ile dış birimlerin iletişim kurmasına olanak sağlayan bağlantı noktalarıdır. Portların bir kısmı kasanın içindedir ve bu portlara harddisk gibi kasa içine monte edilen birimler bağlanır. Bazı portlarda kasa yüzeyinde anakarta monteli şekilde bulunur. Bu portlara kasa dışından ulaşılır ve mikrofon gibi kasa dışında bulunması gereken cihazlar bağlanır.
Anakart Chipsetleri
Chipset (yonga seti), anakartın beynini oluşturan entegre devrelerdir. Bunlar işlemci, ön bellek, sistem veriyolları, çevre birimleri, kısacası PC içindeki her şey arasındaki veri akışını denetler. Veri akışı, PC'nin pek çok parçasının işlemesi ve performansı açısından çok önemli olduğundan yonga seti de PC'nizin kalitesi, özellikleri ve hızı üzerinde en önemli etkiye sahip birkaç bileşenden biridir.
Kuzey köprüsü ve güney köprüsü olmak üzere iki chipten oluşan chipsetler, mimari olarak önemli farklılıklar gösterir. Kuzey köprüsü denilen chip, CPU ve bellekle iletişim kurarken, AGP üzerinden de ekran kartıyla haberleşir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kuzey köprüsünde bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Güney köprüsü ise, temelde I/O (Input/Output-Giriş/Çıkış) bileşenlerinden sorumludur. Kuzey köprüsü ve güney köprüsü arasındaki veri aktarımı büyük önem taşır. Çünkü burada oluşacak bir darboğaz performansı önemli ölçüde düşürür.
Anakart BIOS’ları
BIOS, Basic Input/Output System, yani Temel Giriş/Çıkış Sistemi kelimelerinin kısatmasıdır. Temelde BIOS bir program ama bilgisayarımıza yükleyip çalıştırdığımız diğer programlardan yerleştiği yer ve işlevleri açısından farklıdır. Öncelikle BIOS sisteminizin ayrılmaz bir parçasıdır. Sisteminizi kapatsanız da diskinizi formatlasanız da BIOS yerli yerinde durur. Bunun nedeni de BIOS’un diskte değil; anakart üzerine monte edilmiş, salt okunabilir bir ROM bellek yongasında kayıtlı olmasıdır. Sadece okunabilir desek de BIOS’un kayıtlı olduğu yongaya yeni bir BIOS yüklemek mümkündür.
BIOS yazılımı, diğer yazılımlarınızın aksine dilerseniz vazgeçebileceğiniz bir yapı değil; sistem çalıştığı anda çalışmaya başlayan sistemin temel yapı taşıdır. BIOS tam olarak sisteminize göre ayarlanmış bir yazılımdır. Bu nedenle her anakartın BIOS’u kendine özel yapılmıştır.
BIOS’un çekirdek fonksiyonları 1981’de çıkmış olan IBM PC’ye dayanmaktadır ve sisteminiz ne kadar yeni olursa olsun, bu fonksiyonlar hâlen değişmemiştir. En yeni, en modern PC’lerdeki BIOS’lar bile aslında çok eski yazılımlardır.
BIOS’un büyük kısmı, sisteminizi ilk açtığınızda çalışır, görevini tamamlar ve işletim sisteminiz görevi devraldığında BIOS geri çekilir. Buna rağmen görevi bitmiş sayılmaz; çünkü sistemin çok derinlerindeki kimi işlevler ve enerji tasarruf işlemleri hâla BIOS’un sorumluluğundadır. Sisteminizde bir sorun çıkmadıkça ya da yeni taktığınız bir donanım başka bir donanım ile çakışmadıkça BIOS’un arka planda çalıştığını fark etmezsiniz.
İlk olarak tasarlandığında BIOS’un 4 işlevi vardı:
BIOS’un ilk işlevi, sistemin açılmasını sağlamaktır. Eğer işlemcinize bir şeyler yapmasını söylemezseniz, anakartınızın üzerine kendi başına bir şey yapmadan çalışıp duracaktır. Oysa BIOS, işlemcinize ilk temel komutları vererek sistemin açılış sürecini başlatır. POST işlemi tamamlandıktan sonra da kontrolü diğer programlara bırakır. Bu sayede PC’lerimizin evrensel olması sağlanır. Yani işletim sistemine özel BIOS’lara gerek kalmaz. BIOS işini yapıp kontrolü işletim sistemine devreder.
Bazı yerlerde “CMOS Setup” ya da “CMOS’u sıfırladım” gibi ifadeler okumuş, duymuş olabilirsiniz. BIOS, sadece okunabilir bir ROM bellek yongasında kayıtlıdır. Bu durumda BIOS’da yaptığınız ayarları kaydetmek için bir yer gerekmektedir. İşte CMOS burada devreye girmektedir.
CMOS, uzun ismi Complimentary Metal Oxide Semiconductor (Bütünleyici Metal Oksit Yarıiletken) olan bir bellek çeşididir. BIOS’un ayar ekranlarına girip yaptığınız değişiklikler, bu CMOS yongasına kaydedilir. Sistem kapatıldığında yonganın içindeki bilgiler kaybolmasın diye de anakartınızın üzerinde bir pil vardır. Bu pil CMOS yongasını yıllarca besleyebilir. Bazen bilgisayar kullananların “BIOS, yaptığım sistem ayarlarını kaydetmiyor. Sistem her açıldığında ayarlar sıfırlanıyor” şikâyetlerini duyarsınız. İşte bu şikâyetlerin nedeni ya CMOS’un arızalı olması ya da pilin bitmiş olması nedeni ile içine kaydedilen bilgilerin silinmesidir.
Anakart Çeşitleri
Anakartlar günümüzdeki şekillerini almadan önce bazı gelişim aşamaları geçirmiştir. Eski anakartlar yapı, ebat güç ve çevre birimlerinin bağlanış şekli ile günümüz anakartlarından çok farklıdır.
1. XT Anakartlar
İlk kişisel bilgisayarlarda kullanılan anakartlardır. Bu anakartlar 8086 ve 8088 mikroişlemciler için üretilmiş olup bu işlemciler üzerinde sabit olarak sunulmaktaydı. Bu durumda işlemcinin değiştirilmesi için anakartın değiştirilmesi gerekiyordu. Bu anakartlarda ek donanım birimlerinin 8 bit olması gerekiyordu.
2. AT Anakartlar
XT anakartlardan sonra 1982 yılından itibaren kullanılmaya başlamış ve günümüz ATX anakartlarına benzer anakartlardır. ISA, PCI ve AGP veriyollarını desteklemektedir. PS/2 desteği yoktur. 5V ve 12 V güç desteği sunar. İşlemcinin değiştirilebilmesi için uygun olarak üretilmiştir.
3. ATX Anakartlar
AT anakartlardan sonra üretilmeye başlanan ve önceki anakartlara göre daha fazla giriş çıkış desteği sunan anakartlardır. Bu anakartlar ile birlikte diğer donanım birimleri tümleşik özellikler de anakart üzerinde kullanılmaya başlanmıştır. Donanım birimlerinin montajı için daha esnek ve kullanışlı tasarımları ile dikkat çeken bu anakartlar günümüzde en çok kullanılan anakartlardır. BIOS güncellemeleri ve güç yönetimi konusunda diğer anakartlara göre çok daha gelişmiş seçenekler sunmaktadır. ATX anakartların micro-ATX olarak küçük boyutlu kasalar için üretilen çeşitleri de mevcuttur.
Günümüzde en çok kullanılan anakart formları ATX ve micro ATX standartlarıdır. Ancak gelişen teknoloji ve donanım birimlerindeki değişmeler neticesinde BTX adı verilen yeni nesil anakartların üretimine başlanmıştır. BTX anakartlar ile sistemin güç yönetimi ve soğutması ön plana çıkmış, donanım birimlerinin yerleşiminde önemli değişiklikler meydana gelmiştir.
Veri yolları, anakart üzerindeki bileşenlerin birbiriyle veri alışverişini sağlayan yollardır. Dışarıdan bağlanan donanımlarda ise veri yolları uçlarında bulunan slotlar sayesinde bilgi alışverişi sağlamaktadır.
Veri yolları ile sadece veriler taşınmaz. Bu yollar aynı zamanda kontrol sinyallerini ve adres bilgilerini de taşır. Kontrol sinyalleri ile donanım birimlerinin çalışmaları düzenlenirken adres bilgileri ile donanım biriminin kullandığı verilere ulaşım yolu tanımlanmış olur.
ISA veri yolu kullanımı tamamen terkedilmiştir. Yeni üretilen ek donanım birimleri PCI veri yolunu destekleyecek şekilde üretilmektedir. Ekran kartları için kullanılan AGP veri yolu ise yerini daha hızlı veri akışı sağlayan PCI-e veri yoluna bırakmaktadır.
· Bant genişliği: İletişim kanalının kapasitesini belirler. Birim zamanda aktarılabilecek veri miktarıdır. Bant genişliği ne kadar büyükse belli bir sürede aktarılabilecek veri miktarı da o kadar büyük olur.
3.Portlar ve Konnektörler
Portlar ve konnektörler, anakart ile dış birimlerin iletişim kurmasına olanak sağlayan bağlantı noktalarıdır. Portların bir kısmı kasanın içindedir ve bu portlara harddisk gibi kasa içine monte edilen birimler bağlanır. Bazı portlarda kasa yüzeyinde anakarta monteli şekilde bulunur. Bu portlara kasa dışından ulaşılır ve mikrofon gibi kasa dışında bulunması gereken cihazlar bağlanır.
Anakart Chipsetleri
Chipset (yonga seti), anakartın beynini oluşturan entegre devrelerdir. Bunlar işlemci, ön bellek, sistem veriyolları, çevre birimleri, kısacası PC içindeki her şey arasındaki veri akışını denetler. Veri akışı, PC'nin pek çok parçasının işlemesi ve performansı açısından çok önemli olduğundan yonga seti de PC'nizin kalitesi, özellikleri ve hızı üzerinde en önemli etkiye sahip birkaç bileşenden biridir.
Kuzey köprüsü ve güney köprüsü olmak üzere iki chipten oluşan chipsetler, mimari olarak önemli farklılıklar gösterir. Kuzey köprüsü denilen chip, CPU ve bellekle iletişim kurarken, AGP üzerinden de ekran kartıyla haberleşir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kuzey köprüsünde bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Güney köprüsü ise, temelde I/O (Input/Output-Giriş/Çıkış) bileşenlerinden sorumludur. Kuzey köprüsü ve güney köprüsü arasındaki veri aktarımı büyük önem taşır. Çünkü burada oluşacak bir darboğaz performansı önemli ölçüde düşürür.
Anakart BIOS’ları
BIOS, Basic Input/Output System, yani Temel Giriş/Çıkış Sistemi kelimelerinin kısatmasıdır. Temelde BIOS bir program ama bilgisayarımıza yükleyip çalıştırdığımız diğer programlardan yerleştiği yer ve işlevleri açısından farklıdır. Öncelikle BIOS sisteminizin ayrılmaz bir parçasıdır. Sisteminizi kapatsanız da diskinizi formatlasanız da BIOS yerli yerinde durur. Bunun nedeni de BIOS’un diskte değil; anakart üzerine monte edilmiş, salt okunabilir bir ROM bellek yongasında kayıtlı olmasıdır. Sadece okunabilir desek de BIOS’un kayıtlı olduğu yongaya yeni bir BIOS yüklemek mümkündür.
BIOS yazılımı, diğer yazılımlarınızın aksine dilerseniz vazgeçebileceğiniz bir yapı değil; sistem çalıştığı anda çalışmaya başlayan sistemin temel yapı taşıdır. BIOS tam olarak sisteminize göre ayarlanmış bir yazılımdır. Bu nedenle her anakartın BIOS’u kendine özel yapılmıştır.
BIOS’un çekirdek fonksiyonları 1981’de çıkmış olan IBM PC’ye dayanmaktadır ve sisteminiz ne kadar yeni olursa olsun, bu fonksiyonlar hâlen değişmemiştir. En yeni, en modern PC’lerdeki BIOS’lar bile aslında çok eski yazılımlardır.
BIOS’un büyük kısmı, sisteminizi ilk açtığınızda çalışır, görevini tamamlar ve işletim sisteminiz görevi devraldığında BIOS geri çekilir. Buna rağmen görevi bitmiş sayılmaz; çünkü sistemin çok derinlerindeki kimi işlevler ve enerji tasarruf işlemleri hâla BIOS’un sorumluluğundadır. Sisteminizde bir sorun çıkmadıkça ya da yeni taktığınız bir donanım başka bir donanım ile çakışmadıkça BIOS’un arka planda çalıştığını fark etmezsiniz.
İlk olarak tasarlandığında BIOS’un 4 işlevi vardı:
- Sisteminiz her açıldığında, temel bir donanım
kontrolü yaparak bir arıza olup olmadığını tespit etmek (Power On Self Test –
POST),
- Sistem çalıştıktan sonra RAM belleği devamlı
olarak tazelemek (bu, artık yonga seti tarafından gerçekleştiriliyor).
- Sistem açıldığında bazı ufak RAM bloklarını
rezerve edip, bu bloklara sisteminiz hakkında bilgiler yazmak. Bunun amacı da,
yazılımlarınızın sisteminizdeki donanımlar hakkında bilgi sahibi olabilmesidir.
- Yazılımlarınızın donanımınız ile iletişimini sağlamak. Böylece adını aldığı işlemi, temel giriş/çıkış işlevlerini gerçekleştirmek.
BIOS’un ilk işlevi, sistemin açılmasını sağlamaktır. Eğer işlemcinize bir şeyler yapmasını söylemezseniz, anakartınızın üzerine kendi başına bir şey yapmadan çalışıp duracaktır. Oysa BIOS, işlemcinize ilk temel komutları vererek sistemin açılış sürecini başlatır. POST işlemi tamamlandıktan sonra da kontrolü diğer programlara bırakır. Bu sayede PC’lerimizin evrensel olması sağlanır. Yani işletim sistemine özel BIOS’lara gerek kalmaz. BIOS işini yapıp kontrolü işletim sistemine devreder.
Bazı yerlerde “CMOS Setup” ya da “CMOS’u sıfırladım” gibi ifadeler okumuş, duymuş olabilirsiniz. BIOS, sadece okunabilir bir ROM bellek yongasında kayıtlıdır. Bu durumda BIOS’da yaptığınız ayarları kaydetmek için bir yer gerekmektedir. İşte CMOS burada devreye girmektedir.
CMOS, uzun ismi Complimentary Metal Oxide Semiconductor (Bütünleyici Metal Oksit Yarıiletken) olan bir bellek çeşididir. BIOS’un ayar ekranlarına girip yaptığınız değişiklikler, bu CMOS yongasına kaydedilir. Sistem kapatıldığında yonganın içindeki bilgiler kaybolmasın diye de anakartınızın üzerinde bir pil vardır. Bu pil CMOS yongasını yıllarca besleyebilir. Bazen bilgisayar kullananların “BIOS, yaptığım sistem ayarlarını kaydetmiyor. Sistem her açıldığında ayarlar sıfırlanıyor” şikâyetlerini duyarsınız. İşte bu şikâyetlerin nedeni ya CMOS’un arızalı olması ya da pilin bitmiş olması nedeni ile içine kaydedilen bilgilerin silinmesidir.
Anakart Çeşitleri
Anakartlar günümüzdeki şekillerini almadan önce bazı gelişim aşamaları geçirmiştir. Eski anakartlar yapı, ebat güç ve çevre birimlerinin bağlanış şekli ile günümüz anakartlarından çok farklıdır.
1. XT Anakartlar
İlk kişisel bilgisayarlarda kullanılan anakartlardır. Bu anakartlar 8086 ve 8088 mikroişlemciler için üretilmiş olup bu işlemciler üzerinde sabit olarak sunulmaktaydı. Bu durumda işlemcinin değiştirilmesi için anakartın değiştirilmesi gerekiyordu. Bu anakartlarda ek donanım birimlerinin 8 bit olması gerekiyordu.
2. AT Anakartlar
XT anakartlardan sonra 1982 yılından itibaren kullanılmaya başlamış ve günümüz ATX anakartlarına benzer anakartlardır. ISA, PCI ve AGP veriyollarını desteklemektedir. PS/2 desteği yoktur. 5V ve 12 V güç desteği sunar. İşlemcinin değiştirilebilmesi için uygun olarak üretilmiştir.
3. ATX Anakartlar
AT anakartlardan sonra üretilmeye başlanan ve önceki anakartlara göre daha fazla giriş çıkış desteği sunan anakartlardır. Bu anakartlar ile birlikte diğer donanım birimleri tümleşik özellikler de anakart üzerinde kullanılmaya başlanmıştır. Donanım birimlerinin montajı için daha esnek ve kullanışlı tasarımları ile dikkat çeken bu anakartlar günümüzde en çok kullanılan anakartlardır. BIOS güncellemeleri ve güç yönetimi konusunda diğer anakartlara göre çok daha gelişmiş seçenekler sunmaktadır. ATX anakartların micro-ATX olarak küçük boyutlu kasalar için üretilen çeşitleri de mevcuttur.
Günümüzde en çok kullanılan anakart formları ATX ve micro ATX standartlarıdır. Ancak gelişen teknoloji ve donanım birimlerindeki değişmeler neticesinde BTX adı verilen yeni nesil anakartların üretimine başlanmıştır. BTX anakartlar ile sistemin güç yönetimi ve soğutması ön plana çıkmış, donanım birimlerinin yerleşiminde önemli değişiklikler meydana gelmiştir.